Türkiye’de hukuk fakültelerinde dahi görülen mobbing yine gündemde. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Çakır’a “psikolojik baskı” uyguladığı gerekçesiyle KOÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Balkır’ın Kocaeli 4. Sulh Mahkemesince, 14 Temmuz 2010 tarihinde 3 bin lira manevi tazminat cezasına çarptırıldığı dava, Balkır’ın avukatı İbrahim Balkır tarafından Yargıtay’a temyize götürüldü.

Dava dosyasının inceleyen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 12 Mayıs 2011 tarihinde verdiği kararda, tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verdi.

Kadın sığınma evleri ve birçok kadın hakları derneğinde aktif görev yapan Avukat Sevda Şahin gündemde olan Mobbing konusunu hukuksal açıdan degerlendirerek çarpıcı açıklamalarda bulundu. ‘Sayın Başbakanımız yayınladığı 8 maddelik genelge ile mobbinge karşı savaş başlatmıştır. Kendisini sonuna kadar destekliyorum. Türkiye’de kadınların istihdama katılımda yaşadıkları sorunlar’a ilişkin araştırmalara katılan kadınların yüzde 74’ü, Türkiye’de kadınların istihdama katılımının önündeki en büyük engelin ”işyerinde mobbing olduğunu söylüyor. Bu durumda mobbing cezası olan Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır’ın davası ayrıca kaygı verici bir durum.’ Dedi.
Durdurulabilir ya da engellenebilir mi?

Avukat Sevda Şahin; ‘Durdurmak ya da engellemekten önce sorunun varlığını anlamak gerekir. Konu, Türkiye’de ne yasal olarak tanımlanmış ne de bilinen bir olgu haline gelebilmiştir. Bu emsal dava ile mobbing konusunda yargıtay ilk adımı atmıştır. Fakat halen sınırlı sayıda insan kaynakları uzmanı ve sayılı psikoloğun dışında ne sendikalar ne de çalışma bakanlığı böyle bir sorunu gündemine almamıştır. Bu durumda sendikaya danışıldığında ya sorun anlaşılmayacak ya da işyerlerinin doğal bir süreci olarak görülecektir. Çünkü yaygın işsizlik ortamında başka birinin çalıştırılmak istenmesi mümkündür ve sırf bu nedenle bu tip davranışlar sergileniyor olabilir.’ Dedi.
Hukuksal Güvence Sağlanabilir mi?

Avukat Sevda Şahin; ‘Anayasal haklar çerçevesinde ve Ceza hukukunda hak arama anlamında değerlendirilebilir. Ayrıca konu İş kanununa taşınarak işverene yükümlülük yüklenebilir. Özel hukuk alanında da Tazminat hakkı çerçevesinde değerlendirilebilir.’ dedi.
Uygulamada pratik yöntemlerle sorunu en aza indirmek mümkündür. Örneğin Mobbinge uğrayan kişilere şikâyet hakkı tanınması bu şikâyetlerin de ifşa edilmeden belli bir merkezce değerlendirilmesi. Ceza davalarında “UZLAŞMA” kurumu kıyasen Mobbing sorununa da uygulanabilir. Bu amaçla Çalışma ve Sosyal Güvenlik kanalıyla oluşturulacak kurul ile taraflar arasında sorunun çözümüne gidilebilir.

Ek bilgi:
Toplumda Kelime olarak ne olduğu bilinmese de, çalışma hayatında ve diğer ilişkilerde yaygın olarak görgümüz Mobbing, (Latince’de; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek), özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinlerararası çalışılan bir konu haline gelmiştir.
Daha anlaşılır bir ifadeyle, Mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşveren ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar.

Mobbing davranış biçimleri sınıflandırılması

  1. Kendini göstermeyi ve iletişim oluşumunu etkilemek: Sözünüz kesilir, yaptığınız iş sürekli eleştirilir, jest ve bakışlarla ilişki kesilir, yazılı ve telefonda tehditler vs.
  2. Sosyal ilişkilere saldırı: Kimse sizinle konuşmaz, diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir, çalışanların sizinle ilişkiye geçmeleri yasaklanır, orada değilmişsiniz gibi davranılır.
  3. İtibarınıza saldırı: Arkanızdan kötü konuşulur, asılsız söylentiler çıkarılır, kararlarınız sürekli sorgulanır, özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız.
  4. Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırı: Hiçbir özel göreviniz yoktur, sürdürmeniz için anlamsız ve sahip olduğunuzdan daha az nitelik gerektiren işler verilir, işiniz sürekli değiştirilir, özgüveninizi etkileyecek şekilde işler verilir.
  5. Kişinin sağlığına doğrudan saldırı: Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız