Borçlar Kanunu Yasa Tasarısı ile ilk kez iş yerinde psikolojik şiddet, yani “mobbing” konusunda, yasal düzenlemeye gidiliyor.
“Türkiye’de kadınların istihdama katılımda yaşadıkları sorunlar” hakkındaki araştırmalara katılan kadınların yüzde 74’ü, Türkiye’de kadınların istihdama katılabilmesinin önündeki en büyük engelin, iş yerinde mobbing olduğunu belirtiyor.
Mobbing şu sıralar gündemden düşmüyor.
Danıştay 1. Dairesi, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır’ı hem psikolojik baskı (mobbing), hem de koruyup kollama eylemlerinden ötürü ‘görevini kötüye kullanmak’ durumu ile suçlu buldu. Kadınlar mobbing konusunda bu kadar mağdur iken bu dava da ayrı bir trajedi göstergesi.
Kadın sığınma evleri ve birçok kadın hakları derneğinde aktif görev yapan Avukat Sevda Şahin, gündemde olan mobbing konusunu hukuksal açıdan değerlendirerek çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Sayın Başbakanımız yayımladığı 8 maddelik genelge ile mobbinge karşı savaş başlatmıştır. Kendisini sonuna kadar destekliyorum. Bir kadın öğretim üyesinin sistematik olarak tacize uğraması ve bunun Ankara Cumhuriyet Savcılığınca, bilgisayar kayıtları incelenmek sureti ile sabitlenmesi karşısında üniversite yönetiminin hiçbir idari işlem yapmamış olması ise ayrıca kaygı verici bir durumdur” dedi.
Durdurulabilir ya da engellenebilir mi?
Avukat Sevda Şahin, “Durdurmak ya da engellemekten önce sorunun varlığını anlamak gerekir. Konu, Türkiye’de ne yasal olarak tanımlanmış ne de bilinen bir olgu haline gelebilmiştir. Sınırlı sayıda insan kaynakları uzmanı ve sayılı psikologun dışında ne sendikalar ne de çalışma bakanlığı böyle bir sorunu gündemine almıştır. Bu durumda sendikaya danışıldığında ya sorun anlaşılmayacak ya da işyerlerinin doğal bir süreci olarak görülecektir. Çünkü yaygın işsizlik ortamında başka birinin çalıştırılmak istenmesi mümkündür ve sırf bu nedenle bu tip davranışlar rahatça sergileniyor olabilir” şeklinde yanıtladı.
Hukuksal Güvence Sağlanabilir mi?
Avukat Sevda Şahin; “Türkiye’de konu yasal güvence altına alınmamıştır. Fakat sorunun yaygınlığı anayasal haklar çerçevesinde ve Ceza Hukukunda hak arama anlamında değerlendirilebilir. Ayrıca konu İş Kanununa taşınarak işverene yükümlülük yüklenebilir. Özel Hukuk alanında da tazminat hakkı çerçevesinde değerlendirilebilir” dedi.
Uygulamada pratik yöntemlerle sorunu en aza indirmek mümkündür. Örneğin mobbinge uğrayan kişilere şikâyet hakkı tanınması, bu şikâyetlerin ifşa edilmeden belli bir merkezce değerlendirilmesi çözüm için atılmış uygun bir adım olacaktır. Ceza davalarında “UZLAŞMA” kurumu kıyasen mobbing sorununa da uygulanabilir. Bu amaçla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Kurumu kanalıyla oluşturulacak kurul ile taraflar arasında sorunun çözümüne gidilebilir.
Ek bilgi:
Toplumda kelime olarak anlamı bilinmese de, çalışma hayatında ve diğer ilişkilerde yaygın olarak görgümüz Mobbing, (Latincede; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamına gelir), özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere, çeşitli alanlarda disiplinler-arası ele alınan bir konu haline gelmiştir.
Daha anlaşılır bir ifadeyle, mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşveren ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar.
Mobbing davranış biçimleri sınıflandırılması
1. Kendini göstermeyi ve iletişim oluşumunu etkilemek: Sözünüz kesilir; yaptığınız iş sürekli eleştirilir; jest ve bakışlarla ilişki kesilir; yazılı ve sözlü tehditler görülür.
2. Sosyal ilişkilere saldırı: Kimse sizinle konuşmaz; diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir; çalışanların sizinle ilişkiye geçmeleri yasaklanır; orada değilmişsiniz gibi davranılır.
3. İtibarınıza saldırı: Arkanızdan kötü konuşulur; asılsız söylentiler çıkarılır; kararlarınız sürekli sorgulanır; özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız.
4. Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırı: Hiçbir özel göreviniz yoktur; sürdürmeniz için anlamsız ve sahip olduğunuzdan daha az nitelik gerektiren işler verilir; işiniz sürekli değiştirilir; özgüveninizi etkileyecek şekilde işler verilir.
5. Kişinin sağlığına doğrudan saldırı: Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız.